Cumhurbaşkanı adaylarından beklentileriniz neler?

@baretti den tabi ki bir cevap bekleniyordu :))))))

1 Beğeni

Cok mutevazi bir sekilde yazmistim yukariya:
:point_down:
Valla kim muhendislere yilda 3 ay izin hakki verirse oyum ona… (ogretmenlerden ne farkimiz var onlar atanmiyor e biz de işsiziz… onlar işe girince 3 ay yaz tatili aliyorlar mesai saatinden bahsetmiyorum bile)

Ha bi de yasadigim sehirde yasemin cicekleri bezeli genis kaldirimli sokaklar istiyorum.

1 Beğeni

Ülkede bir çok sorun sosyolojik sorunlarla başlıyor ‘zihniyeti değiştirirsek herşey değişir’ bunları halledersek bir çok şeyi halledebilriz bu yüzden istek ve bunlara bağlı önerilerim;

  • Ülkede çocuk bakımı ve yetiştirilmesi ile ilgili herkese zorunlu eğitim verilsin;

Anneanneler babaanneler ve dedeler dahil de olmak üzere bu eğitim zorunlu hale gelmeli. Bir nevi çocuk sahibi olma ehliyeti gibi. İnsanın insana saygı duyması ve kendine saygı duyan bireyler yetiştirilmesi hedeflensin. Çocukların eğitiminden çok eğitmenlerinde (ebeveyn) eğitimi önemli. Çocukları mamasını yemeyince bak bak köpek geliyor yemezsen ısıracak diyen ebeveyn artık kalmasın.

  • Hayvanlara muamele insana eş değer sayılsın, ona göre cezalandırılsın.

Hatta keşke her okulda bir sınıfın kedisi köpeği olsa, çocuklar hayvan sevgisi ile büyüse. Onlarında bir ‘can’ olduğunu anlayabilse, sorumluluk geliştirilebilse.

  • Doğan her çocuk devletin sorumluluğunda da ‘gerçekten olsun’. Anne baba çocuğun hakimiyet sahibi olmadığını bilsin. Sosyal görevle uzman kişiler gölgesini eksik etmesin.

  • Sosyal medya da özellikle çocuğa/bebeğe yönelik fotoğraf/video paylaşımı yasaklansın.

  • Çocuk gelin kalmasın, şikayet beklenmesin; tespit edilmesi için çocukların gerçekte hangi ikametgahta yaşadıkları sürekli denetlensin. Hatta düzenli olarak bebekler ve çocuklar psikologlar/psikiyatristler ile zorunlu görüşü sağlansın, illa şikayet yada olağan gelişen bir tespit beklenmesin, tecavüze, tacize yada evliliğe maruz kalıp kalmadıkları tespit edilsin. Bknz: babamın sütü çok acı.

  • Ülkece onaylanan ve takdir edilen insanın eleştirildiği zamana göre daha çok çaba sarfedileceği İŞTE, OKULDA, SOKAKTA, EVDE HERYERDE motto alınsın; (Nasıl yapılır bilemiyorum.)

Ülke de insanları översen şımaracağı, yerersen gaza gelip daha çok çalışacağı inancı yerine, Sürekli gaza getireceğimizi zannedip insanları olumsuz eleştirmeyi bırakmalı, her şartta kendisini yetersiz hisseden insanlar yaratmamalıyız. Bknz: Mutsuz çalışan, mutsuz çocuk, mutsuz… ve kendini sürekli yetersiz hissetme…
“Onaylayın, takdir edildiği zaman eleştirildiği zamana oranla çak daha fazla çaba harcamayan tek kişiye rastlamadım.” Schwab

  • Ülkede birbirine yada millete boşluktan saracak insan kalmasın;

Çalışmak istemeyen, eğitim almayan boş olan insanlara üretmeleri için birşeyler verilsin. Ve buna belli yaşa kadar tabii tutulsun. Ev hanımlarına yada ev beylerine halk eğitimin merkezi gibi yerlerde haftanın belli günlerinden belli saatlerde (çocukların okul saatlerine göre düzenlenen belki ) zorunlu eğitime tabii tutulsun. El sanatları olabilir. Güzel sanatlar olabilir. (Üretim olan sonucunu görebilecekleri tatmin yaşanabilecekleri birşeyler.) İnsanları sahip oldukları gizli cevherleri keşfetmeye yönlendirirsek, onların çak daha fazladeğişmelerini sağlayabilriz.

Böylece kendilerini yaratmaya çalılştıkları alanlar değiştirilsin. Kendilerini sadece temizlikle, yemekle, eşiyle ve çocuklarıyla, milletin ne yapıp onu yapmadığıyla, milletin ne yapmayıp onun yaptığıyla, stigma ile yaratan bireyler yerine sadece kendini kendi ürettiği ile var eden bireyler hedeflensin. Boş zamanlarını harcayacakları ve enerjilerini boşaltacakları hedefler verilsin ve kendilerini gerçekleştirebilsinler. Korumak istediği güzel özellikler yakıştırılmış olsun.

Boşluktan birbirini mahalleliyi akrabaları bir nebzede yemeyi bıraksınlar : :rofl: (şaka şaka gerçek amaç tabi ki de tek bu değil ama kesinlike faydası olacağını da düşünüyorum.)

  • Yeni doğan sahibi ebeveynler için 6 aydan sonra da evden çalışmalarına müsade edilsin, iş buna elverişli değilse de çalıştıkları kurumda yeni doğan kreşleri açılsın. Bunun yanında her kuruma çocuklar için kreş zorunluluğu getirilsin.

Çalışan ebeveynler bebeklerinden sadece ilk 6 ay değil, bir buçuk yıl ayrılmasın. Çocuk psikolojisinde ilk bir buçuk yıl çok önemli. #çocuğumlaçalışıyorum #bebeğimleçalışıyorum

  • Çocuklar zorunlu oldukları okullara değilde istedikleri ve kazanabildikleri okullara gidebilsin,
    Mahallede ki liseye gitme kavramı kalksın. Başarılı liselerin mahallelerinden ev tutabilecek (ev ve kira fiyatları böyle yerlerde fırlamış) sadece zenginlerin çocukları istedikleri okullara gidebilmesi gibi birşey olmasın. Eğitim sistemi eski haline geri dönsün. Başarılı öğrenci kendi başarısında ki kişilerle eğitim alması en temel hakkıdır.

  • Üniversitelerde artık bazı bölümler açılmasın. Açılıyorsa da beraberinde gelecek sorunlara çözümler çoktan üretilmiş olsun. Hatta yeni açılan üniversiteler kapatılsın. Çoktan eğitimine başlayan gençlerde başka üniversitelere yerleştirilsin.

Bknz: Adı mimar kendi ‘çizikçi’. Bilgisayarı kullanan etten yaratılmış başka bir makina. Ellini sallasa 5965965635687864 tane mimara çarpıyor. İhtiyacın çok üzerinde mezun. Ayrıca Bknz: Bir mimarın maaşını paylaşan iki yeni mezun mimarlar. Anlayan anladı. Çocukların hayalleri ile oynamayın. Sizde kanmayın ülke Şehrazat gibi mimar olma yeri değil. Özenmeyin.

  • Üniversitelere yetenek sınavı getirilsin, yada öğrenciler bu mesleği yapıp yapamaycaklarına dahil bir teste tabi tutulsun. Mesleki kalite arttırılsın. Mesleki kalite okul ismi ile artması mantığı artık aşılsın.

  • Üniversitelerde kimin lgbti olduğu bırakılsın da isteidği gibi at koşturan bazı akademisyenler üniversite bünyesinde denetlensin.

  • Üniversite son sınıf öğrencilerine zorunlu çalışma yaşamına dair hakklarımızı anlatan iş hukuku, iş kanunu gibi dersler verilsin.

  • Kırmızı ışıkta geçenle, adam öldürmeye teşebbüs edenle aynı katagoride değerlendirilsin.

Özellikle de karşıya geçişe yeşil ama sağa dönüşe kırmızı yanarken basıp geçen, sağdaki yayanın yeşilde geçmesini engelleyen ve hatta yaya geçiyor diye küfür eden şoföre bu iki katı uygulansın.

  • İş veren sürekli ve katı şekilde denetlensin.

İş gücünü haftanın 45 saati ile sınırlı kiralan insanları iş veren hayatını kiralamış gibi davranıyor, buna bir el atın. İş veren brüt maaşımdan gelir vergisini kesiyor ama size vermiyor ey devlet! Sigortam eksik, mesailerim ödenmiyor, sabah 9 da işe girip bir sonraki gün ‘proje yetişecekmiş diye’ öğlen çıkıyoruz ey devlet. Yıllık izinlere de hak getire… Bknz : Maaşlı kölelik.

  • Maaşlara zam " = Maaş x Enflasyon oranı + Kıdem " olarak yapılsın. Kıdem den hariç enflasyon oranı kadar da zam eklensin. Enflasyonun içinde kıdem eriyip gitmesin. Bknz: Bir önceki seneden daha kıdemli ama daha fakir.

  • İş davalarında arabulucuk kalksın. Şahit aranmasın. Herkes ekmek derdinde korkudan kimse şahit olamıyor.

  • İş verenler bizi değil, devlet iş verenleri korkutsun.

  • Kadına şiddet konusunda yularıda yazan arkadaşlarımın taleplerinin hepsine katılıyorum, tekrar yazmayacağım.

  • Ülkede kendimizi güvende ve insan olarak ülke için önemli hissedelim. Hayatlarımız değişsin, güvenin verdiği huzur, önemli hissetmenin verdiği duygu içinde yaşayalım.

Son olarak;

  • Nefret nefretle son bulmaz, sevgiyle son bulsun.

  • Bunların hepsinin öncesinde kanunların uygulanıp uygulanmadığı denetlensin, Bknz: Adı var kendisi yok

Edit: Haa birde ihaleler ve imar afları var onlara da değinmemişim.

Yazdınız mı görmedim ama bence YABİSUS!sun.