Her geçen gün evden çalışmaya izin veren yeni şirketler duyuyorum. Uygulamalar çeşitli elbette, ben haftada 1 veya ayda birkaç güne evden çalışmanın hayatımızı kolaylaştıracağını düşünüyorum. İşim kısmen müsade etse de çoğunlukla evden iş yapmak ya da insanlarla birarada olmadan çalışağım bir işim olmasını istemezdim ama.
Evden çalışmaktan ziyade yalnız çalışmak ,özellikle de önemli dosyalar yada sistem kayıtlarını yaparken güzel olabilirdi.Yine de haftada 1evden çalışmak fena olmazdı:)
Bunu yazalı çok zaman geçmedi ama çooook şey değişti.
Evden çalışmak çooook sıkıcı
Gerçekten sıkıcıymış.Sıkıcıdan ziyade kilit altında gibisin.Yöneticilerde gözlemlediğim acaba evde yatıyor mu diye sürekli bir uzaktan bağlanma,mail bombardımanı ve yığılan iş yükü demekmiş = home office. Uzak bağlantının yavaşlığından ve server patlamalarından bahsetmiyorum bile…
Bizde şimdi şunları ölçmeye başladılar, ne zaman başlayacaklar diye düşünüyorduk zaten
webex üzerinden ne kadar toplantı yapmışız. Tahmin edersiniz ki ne kadar yapmışsak o kadar çok çalıştığımızı gçsterirmiş bu
Sisteme ne zaman bağlanmışız, ne zaman kopmuşuz. Gerçekten 8 saat çalışmış mıyız?
Richard Sennett’in “Karakter Aşınması” kitabından:
“Esnek-zaman bir çalışana ödül olarak verilse de, onu şirketin avcunun içine yerleştirir. Örneğin, bütün esnek-zamanlı çalışma türlerinin en esneği olan, evde çalışmayı ele alalım. Bu ödül işverenler arasında büyük bir kaygı yaratır; şirkette bulunmayan çalışanlar üzerindeki kontrolü yitirmekten korkarak, evde çalışanların bu özgürlüğü kötüye kullanacağını düşünürler.(20) Bunun sonucunda, büroda olmayan kişilerin çalışmasını düzenlemek için bir dizi kontrol geliştirilmiştir. Kimi şirket, kişinin büroyu düzenli olarak aramasını ister, kimisi ise çalışanı internet üzerinden gözetim altında tutar; denetmenler e-postalan da sık sık kontrol eder. Esnek-zaman sistemini kullanan firmaların pek azı, işçiye, Tagwerk modelinde olduğu gibi, “al sana bir iş; yap da, nasıl olursa olsun,” şeklinde yaklaşır. Bir esnek-zamanlı çalışan, çalıştığı mekânı seçse bile, emek süreci üzerinde kontrole sahip değildir. Bir dizi araştırma, büroda olmayanlar üzerindeki gözetimin bürodakilerden daha yoğun olduğunu gösteriyor.(21)
Dolayısıyla işçiler, iktidara boyun eğm enin bir biçiminden diğerine, yani yüz yüze olandan elektronik olana geçer; Jeannette de ABD ’nin doğusunda daha esnek bir işe geçtiğinde bunu hissetmişti. Smith’in iğne fabrikasının ya da Fordizmin kötülüklerine kıyasla, zamanın düzenlenmemiş gibi göründüğü anlarda bile zamanın mikroyönetimi söz konusudur. Daniel Bell’in bahsettiği, zamanın “metrik mantığı”, masa saatinden bilgisayar ekranına geçmiştir. İş fiziksel olarak merkezsiz hale gelse bile, işçinin üzerindeki iktidar daha dolaysız hale gelir. Evde çalışma, yeni rejimin vardığı en uç adadır.
Öyleyse insanları değişim yönünde büken güçler, bürokrasinin kökten dönüşümü, üretimde esnek uzmanlaşma ve merkezileşme olmadan yoğunlaşmadır. Rutine karşı başlatılan isyanın vaat ettiği yeni özgürlük sahtedir. Kurumlarda işleyen veya bireyin yaşadığı zaman, eskinin demir kafesinden kurtulmuş olsa da, yukarıdan aşağıya işleyen yeni bir denetime ve gözetime tabidir. Esnekliğin zamanı yeni bir iktidarın zamanıdır. Esneklik düzensizlik yaratır, ancak sınırlamalardan kurtulmamızı sağlamaz.”