Bir süredir beni rahatsız eden bir durum var. Çalıştığım ekip evli, bekar karışık. Bazı evli arkadaşlarımızın, örneğin çocuklarını havuza götürmelerinin gerekmesi ya da yine ailece kahvaltı yapmaları, mesaileri aksatmaları için haklı bir gerekçe olarak kabul edilebiliyor. Mesela proje yöneticimiz diyor ki " sen bu işe akşam bakarsın, nolacak, bekar adamsın, bizim gibi çoluğun çocuğun yok ki bak işte", ya da bir arkadaşımız “abi, ben çocuğu havuza götürcem 5’te çıkmam lazım” deyip çıkınca (içi içini yiyor elbette, ona göre hepimiz çalışalım. Yine de bu bir tık daha kabul edilebilir bir gerekçe oluyor), “hmmm tamam” diyor. Ya da mesela, bu evli arkadaşımız, “benim çıkmam lazım, sen şuna bakıver” diyip çıkıyor. Lafım yok, çıksın. Hepimiz çıkalım hatta.
Aile kahvaltısına toleransım yok ama çocuklu sorumluluklara diyecek lafım yok. İtirazım, bu sorumluluğun hayatımın bir parçası haline gelmesine. Hiçbir sosyal güvence yokken, kreş işi bombokken,insanların ne güçlüklerle çocuk büyüttüğünün farkındayım. Yine de bu sorumluluğa ne kadar ortağım? Benim de bir hayatım var fakat kimse mazeretlerimi merak etmiyor. Atıyorum kedimi veterinere götüreceğim desem kaç kişi bunu çok önemli bir mazeret olarak görür bilemiyorum. İtirazım yok sayılmaya!
Çocuk konusu dediğim gibi farklı. Aslında ebeveynler çocuklarını büyütürken bize karşı sorumlu, mesela şiddet uygulayamaz gibi, buna karışabilirim herhangi biri olarak (mı acaba bu da ayrı bir soru, anında panter kesilir valla ebeveynlerin hepsi en ufacık bir yorum yapsan. Çünkü senin çocuğun yok ve asla bilemezsin!). Bunu düşününce, tamam ben de bu anlamda sorumluluk sahibi olabilirim. Ama açıkçası evli çiftler olarak, evlilik kapsamındaki “sorumluluklarınız” beni hiiiiç enterese etmiyor. Eşinle vakit geçiremiyor oluşun= sevgilimle vakit geçiremiyor oluşum = arkadaşımla vakit geçiremiyor oluşum = annemle vakit geçiremiyor oluşum…
Mesela, evli ve sorumlulukları var, şehirdışı projesine gidemez (ya da öncelik bu konuda bekarlardadır) asla kabulum değil.
Özet:
Mesai yapmayalım
Mesai yapıyorsak, mesai ücreti alalım (o zaman işler değişir hem bakarsınız, evliler en önden koşuyomuş kıh kıh kıh )
Ahahhaha @Lumulumuley harika bir konu olmuş.Bilmem kaçıncı resmi tatilde ofisin ‘bizde böyle’ dediği resmi tatilde mesaiye gitmek zorunlu tutulunca en sonunda her yerde gururla anlattığım, 29 Ekim 2015’de mesaiye kalmamı isteyen süpervizörümün ben resmi tatilde mesai yapmak istemeyince ‘Gençsiniz ohooo biz sizin yaşınızdayken nasıl çalışırdık. Hem ofise gelmeyip ne yapacaksınız. Evli barklı değilsiniz ne işiniz var? Çoluğunuz çocuğunuz yok gelin çalışın’ sözünün üzerine;
’ Valla evli barklı, çoluklu çocuklu değilim ama benim de sevgilim var. Koca gün onla sevişeceğim.’ diye ağzımdan çıkıverdi herkesin içinde. Ofiste inanılmaz bir sessizlik oldu :D Çok zevk aldım. Süpervizör böyle ‘ihihihi’ sesler çıakrtarak gittikçe solan bir gülüşe yeltendi. Dalgaya vurmaya çalışarak… Bir daha da mesaiye kal diyemediler.
Belki o gün ne annemi ne babamı ne kardeşlerimi ne arkadaşlarımı ne sevgilimi görmek isteyeceğim. Belki sadece kendimle kalıp boş duvarlara bakacağım. Sanane !
.
En uyuz olduğum noktalardan ikincisi ise başka bir ofiste deneyimlediğim
EVLİ BAAAĞYAN vs. EVLİ OLMAYAN BAĞĞĞYAN
konusudur.
Bakınız bekar değil. Evli olmayan. Burası püf nokta. Çünkü kırmızı çizgi evlilik.
Ya evlisinizdir yada değilsinizdir. Sanki bir eskiklik gibi.
Bu ofisteki size karşı olan duruşlarına da yansır. Mesela siz 30unuzda genç bir mimarsınızdır ve evli değilsiniz. Ancak 23 yaşında yeni mezun olan ve akabinde hemen evlenmiş çalışma arkadaşınıza olan saygıları değişiktir. Tuhaf bir saygıdır o. Tarifi yok. Sanki sosyal bir sınıf atlaşmış gibi davranırlar.
Ülkece yaşlara takığız ya çünkü one göre davranmayı çok severiz ama o evli bağyan kaç yaşında olursa olsun o kişi katagori atlamış ve kadın olmuştur bir ailesi vardır. Ülkecek herkes onun kadın olduğunu kabul etmiş pozisyondadır. Woooow. Çok saygı duyasım geldi bak şimdi. Bu ülke de bir kişinin saygınlığı ve olgunluğu her şeyden önce yaşla ölçerdik. El falan öperdik. Ne bilim bir şey desen o senin büyüğün falan olurdu illa her büyüğüne saygı falan duyman gerekirdi (büyüksün diye sana neden saygı duyacakmışım?) Ancak evlilik daha öndeymiş meğersem. Yanlış öğretmişler tüh.
.
@Lumulumuley
Mesai yapıyorsak, mesai ücreti alalım (o zaman işler değişir hem bakarsınız, evliler en önden koşuyomuş kıh kıh kıh )
İnan önce onlar koşar bu sefer de… Aaaa çocukların okul taksitleri var, ödenmesi ve para kazanılması gerekiyordur. Para yetişmiyordur. Ne bilim aile babası anası falandır. Geleceği falan düşünmesi gerekiyordur.
P.s. : En pis iç döküşüm oldu. Oh…
Şu ilk hikayeye ba-yıl-dım :)
Aa siz evli olmayanlar sevişiyo muydunuz yeaa? Aklını atmıştır hıyar
dünyanın tüm resmi nikahsızları birleşin!
konu başlığı ve yazılanları okurken gözlerim yaşardı. yalnız değilmişim hissi güzel bir hismiş :)