Mumia Ailesi'nin ODTÜ-MSGÜ-İTÜ-BOĞAZİÇİ-YTÜ'lü Mensupları Bekleniyorsunuz.!

Merhabalar, değerli arkadaşlar. Başlıkta adı geçen üniversitelerden mezun olan herkesi bu iletinin altına bekliyorum.

Bazı arkadaşlar bu üniversitelerden mezun olmanın her şeyi çözebileceğine inanıyorlar. Ben başka bir üniversiten mezun olduğum için çok inandırıcı kalamıyorum. Lütfen bu ileti altına, bölüm ve mezun olduğunuz üniversite adlarınız ile bu okullardan mezun olmanın avantaj ve dezavantajlarını paylaşırmısınız. ?

Hayatta sizlere neler sağladı ve hayatınızdan neler götürdü ? Biz bu okullardan mezun olmayanlardan daha başka bir hayat mı sürüyorsunuz ? Hiç mobing’e maruz kaldınız mı ? İşten çıkarıldınız mı ? Hakarete uğradınız mı ? Sahada eksik kaldığınız oldu mu ? Yoksa o diplomada adı geçen üniversite toz pembe bir dünya mı sundu sizlere ?

Saygılar ve paylaşımlarınız için şimdiden teşekkürler. ( ben sadece izleyici kalacağım )

1 Beğeni

MSGSÜ Şehir ve Bölge Planlama bölümü mezunuyum. Gayrimenkul Değerleme sektöründe çalıştım. Öncelikle piyasada, bizim okulun, öğrencileri bohem, kafa rahat mezun ettiği şeklinde bir önyargı var. Hakkaten de ne İngilizce eğitimi var ne program öğretiyorlar. (Ancak en iyi öğrenciliklerden birini geçirdiğimi, en saygı duyulan ve ufuk açıcı bir ortamda, denize karşı okuduğumu inkar edemeyeceğim.) Hal böyle olunca kişisel çabalar önemli oluyor. Bu durum daha çok Planlama sektörü için geçerli. Ancak bu benim uzaktan gözlemim, çünkü bu alanda hiç çalışmadım.

Gayrimenkul Değerleme sektöründe geçtiğimiz yıllarda iş bulmak kolaydı, o nedenle zorlanmadım. Ama son 1 yıldır faiz durumlarına paralel bir kriz var, küçülme ve şirket kapanmaları…
Ay gel dedin geldi, şimdi ben ne dedim: ) Toparlıyorum:
MSGSÜ mezunu olmamın biraz +ları oldu. Ancak, kişisel imaj hatta arttırıyorum neredeyse alınan elektriği bence önemsiyorlar. Bizim sektör çok acaip, bölümden bölüme de şirket tavırları bence değişir.

Uğradığım mobbingleri şunları bunları sıralıyorum:
*Gazi Üniversitesi mezunu bir sorunlu taze yeni yetme yöneticimin en az 10 kez MSGSÜ çok kolay, bir şey öğretmiyor biz Gaziden efsane çıktık mesajlı mobbingine maruz kaldım. En sonunda patlamakla birlikte başta iyi niyetten sonra pozisyonel durumdan ötürü uzun süre sustum. (Çok iyi bir öğrenciliği 4,5 yılda bitirdim, o ise 6 yıl filan Gazi çilesi çekti. Haksız bir durum. )
*Sekreterler tarafından hem stajyerken hem çalışanken “muhattap olmayan” kalabalığa rağmen sohbet etmem ilginç şekilde yanıt buldu, bu tiplerin de mobbingine uğradım.
*SGK’m düşük ücretten yatırıldı.
*Asgari ücretle öğrenci iken çalışmaya başlamıştım. Asgari ücrete zam gelince 37 TL’yi benden istediler.
*Beni atsınlar diye kavga etmiştim. Başardım, muhasebeci 6bin yerine 2bin TL küsür tazminat hesapladığını söyleyerek yutturmaya çalıştı.
*Çalışma arkadaşlarım vejetaryen olduğum için ağzıma s.çtı. "Zeki"leştiler. (Şu an veganım)
*Mimar Sinan’lılar esprileri yaptılar. :smiley:
*Saçma sapan işler de verdiler.
*Sözlerini tutmadılar, maaş zamları çok az yapıldı.

MSGSÜ’lü Arkadaşlarım Neler Yaşadı?:
*Mühendis Asgari Ücreti uyarısı giden firma, maaşlarını bankadan asgari ücretten yatırıp üstünü elden geri aldı.
*Patronun ve eşinin kişisel işlerini yaptılar.
*Düşük maaşa çalıştılar.
*Önce muhafazakar baskıya ardından tacize uğradılar.
*Pozisyonları düşürüldü, verilen hakları geri alındı.

Ay ne çilemiz varmış.
Bence referanslar da çok önemli. Ama güçlü referanslar.

3 Beğeni

Bu etiketler sadece işe giriş aşamasında önemli oluyor. Örneğin; %100 ingilizce eğitim veren bir bölümden mezun olan kişi, türkçe eğitim alan yeni mezunlara göre bir adım oluyor. Bu durumda türkçe eğitim alan kişi, dil eğitimini farklı platformda geliştirmek için ekstra çalışmak durumunda kalıyor. Bu üniversitelerden mezun olmak “herşeyi” çözmüyor tabi ama bunun gibi ufak farklar yaratabiliyor.

İşe başladıktan sonra işi sil baştan öğreniyoruz zaten. Üniversite bilgilerinin çoğunu kullanmadığımız için… Yaşadığımız sorunlar ise @harajuku nun bahsettiği gibi nereden mezun olduğumuzla hiç ilgili değil…

2 Beğeni

Ben Akademi’ye 1985’te girdim…MSÜ idi adı o zamanlar…

Katkı olsun diye :

"… Güzel Sanatlar Akademilerinde İç Mimarlık öğrencilerine, modernizmin temel sanat ilkeleri doğrultusunda mesleğin teknik yönü yani yakın ölçekte, ince yapı detaylarına hakim olarak, dengeli ve sağlıklı, ışık, hava alan iç mekânların sirkülasyon problemlerini çözme ve sanatsal yönü yani oranlı ve dengeli, melânkoli değil sevinç veren yaşama alanları tasarlama metodu yani analitik, eleştirel, diyalektik, yaratıcı düşünme metodu öğretileceğine, piyasaya yönelik dekorasyon dergilerini taklit etmeleri, TV’deki Amerikan dizilerini izleyip, o mekânları kopyalamaları öğretildi.

Faşist Darbe ile ilerici öğretmenler kovulduğu, pasifize edildiği ve düşünce özgürlüğü yasaklandığı için elde kalan ev kadını teyzeler ve kifayetsiz muhteris batı yalakası, kopyacı cahiller ile İç Mimarlık Anasanat Dalı bitirildi.

Sonra ülke çapında meslek bitirildi."

SANATTA İKTİDAR OLMAZ!

1 Beğeni

YTÜ mezunu bir endüstri mühendisiyim. Çalışma hayatıma “YTÜ, İTÜ… mezunu olmak şartıyla” çalışan arayan bir yerde başladım. Hangi okuldan mezun olduğunun bir etiket olarak önemli olduğunu düşünüyorum, işe girerken önemli. Onun dışında direk bir karşılaştırma yapamayacağım. Ve hatta şimdi durumlar biraz değişmiş olabilir. Mesela benim üniversiteye gittiğim yıllarda, özel okullarda okumak çok havalı birşey değildi. Şimdi ise biraz daha farklı, (apartmandan bozma, sonradan çoğalmış üniversitelerden basetmiyorum ama) yabancı dil eğitimi iyi olan, iyi bilgisayar lab’ları, atölyeleri, kütüphanesi, kaynakları olan özel okullarda okumanın mühendislik açısından avantajlı sağladığını düşünüyorum. Bir de tabi şu var, hep bir Harvard üniversitesi geyiği vardır ya eğitim&öğretimin en üst seviyesi gibi. Bölümlerin de iyi olduğu okul sıralaması farklı olabiliyor. Örneğin harita mühendisliğinin KTÜ’de iyi olduğunu, böyle kabul edildiğini yakın zamanda duydum ben.
Ha bu arada pek çok iyi akademisyen iş güvencesi olmaması sebebiyle yurtdışındaki üniversitelere gitti, khk ile ihraç edildi. Bu da son yıllarda özellikle eğitimin kalitesini düşürdü bence

1 Beğeni

Merhabalar. Eğer kendinize saygınız varsa ve mecbur değilseniz, şehir ve bölge planlama bölümünü ne olur Yıldız Teknik Üniversitesi’nde okumayın. Tercih dönemimde dahi sadece İTÜ ve MSGSÜ yazmıştım, İTÜ’ye puanım yetmiyordu ama MSGSÜ’ye rahat girerdim. Sonra YTÜ gözüme çarptı aaaa puanım yetiyor diye. Hay çarpmaz olaydı. İmar planları konularına özellikle eğilmeyip analiz ve sentezlere takılmaya bayılırlar. Ha tabi bir de “yaklaşım” yaptırırlar, tam olarak plan kararına geçmek işlerine gelmez. (Eksiklerini bu şekilde kapatırlar ve öğrencileri daralmakta bayılırlar) Ayrıca program olarak sadece arcgis gösterilir ki “analiz uzmanı, cbs uzmanı” olalım diye, yani şehir plancısı olmayalım diye. Kendi çabasıyla netcad öğrenip uygulama imar planı teslimini o şekilde çizmiş arkadaşı yerin dibine sokmuşlardı. El ile yapılan paftaları daha samimi buldukları da bir gerçek. Tabi bir de bir gün doğru dediklerine diğer gün yanlış demelerine değinmiyorum bile. Mezun olana kadar canımız çıktı. Şu kadarını söyleyeyim özel sektör, okulun yanında daha rahat. En azından iş dünyasındaki mobbingler vız geliyor insana :)

Ha tabi, ortabahçe falan güzel, mecalin kalırsa…

3 Beğeni