“yapısal reformlar yapısal reformlar”

[SafetyFirst]

Birkaç gün oluyor, yine bizim kıdem tazminatlarına göz koyulduğunu açıklayan bir reform paketi deklare edildi.

Detaylarını açıklayabilecek kimse var mı?

Benim bildiğim kadarıyla tazminatlar bir fona devredilecek, fonun uçup gitmeyeceğinin garantisi yok.

İşveren tarafından fona para ödenmezse devlet takip etmeyecek, biz dava açmak zorunda kalacağız.

İşsizlik sıfırmış gibi yayın yapan bazı havuz laklakçılarına göre bu düzenlemeyle iş değiştirmek kolaylaşacakmış. Sanki gökten zembille iş yağıyor da değiştirmesi kolay olsunmuş. İşten atılmayı kolaylaştırmak istiyorlar, mevzu düpedüz bu. Tersini söyleyen de düşmanımızdır, gözümüzün içine bakarak yalan söyleyenden dost olmaz.

Bir de zorunlu BES’le birleştirme mevzusu var ki onu hiç anlamadım. Zorunlu BES’in kendisi zaten zorla cepten para tırtıklama aracı. Bi de çok matahmış gibi kıdem tazminatıyla bağlanacakmış.

Önce bilenler bi detayları aktarsın, sonra acil olarak ne yapacağımızı konuşalım. mumia bugünler için var.

[ObServer]

Merhabalar,

Şahsi kanım, BES’in AGİ’yi sıfırlamak adına işvereni korumak için uygulamaya alındığı yönünde. Maaş + AGİ olması gerekirken ülkemizde AGİ’nin maaşın içerisinde gösterilmesi ve bunun denetime tabi tutulmamış olması sanırım beni doğrular nitelikte.

Yeni yapısal reformların " İşten atılmayı kolaylaştırmak istiyorlar, mevzu düpedüz bu " önermenize sonuna kadar katılıyorum. Şirketler zaten güvence altında tutuluyor, iflas kararı açıklayıp her şeyden kurtuluyor iken yapısal reform adı altında işçiye başka bir yük getirmek mükemmel bir çözüm ve devletin işveren odaklı bir yönetim benimsediğinin de açık ve net bir göstergesi.

Ancak ekonomi bakanı’nın hangi vasıf ile o koltukta oturduğu da unutulmamalı. Bakan için benim aklımda kalan tek şey " burası çök önemli " sözleri. Özellikle orası gerçekten çok önemli benim için…

DİSK;

Türkiye bir yandan yüksek enflasyon, diğer yandan yüksek işsizliğin görüldüğü bir kriz yaşıyor. Sanayi üretiminde ve üretimde ki gerilemeyle yüksek işsizlik oranları açıklanmakta. Kriz ile birlikte toplam 2 milyon kişiyi etkileyen istihdam daralması var. BES’in zorun olması düşük ve orta sınıf için yeni vergi ve dolayısıyla kazanç kaybı demektir. Sesimizin daha gür çıkması adına 1 Mayıs’ta alanlara.!!!

Saygılar.

[BetonaFisildayanAdam]

İnternette söz konusu “yapısal reformlar” ile ilgili 14 maddelik şu açıklamaya denk geldim.

Durum sandığımızdan daha vahim.

[ObServer]

Eğer ana hatları bir kenara bırakırsak derinlerde böyle ise, durum çok vahim demektir. Ancak belediye seçimleriyle birlikte çok fazla tepki almış olan iktidarın bu hamleyi oynamayacağına inanıyorum. Aksi halde Fransa’da yaşanan eylemlerle eş değer olaylar yaşanır ülke içerisinde. Emekçi insanların biraz gözünün açıldığı, üretimden gelen gücün biraz daha tabana yayıldığı bu günlerde iktidar ekonomik koşulları daha geriye çekecek hamleler yapamaz gibi geliyor bana. İktidar standart oyunu olan nabız yoklaması yapıyor bence.

Eğer onaylanırsa; şahsen ben 3 yıldır kazanmış olduğum ve şu an yeniden istinafa giden iş mahkemesi kararını beklemem, gider ofise pc leri söker alır çıkarım. Hukuk yolu kapanırsa kaos büyür. Bugün şantiyelerde sadece eylem yapan işçiler, yarın eski düzene geri dönüp holding basmaya giderler. En büyük global yatırımcı olan Rönesans, Astaldi, Kalyon, Sinpaş, Ağaoğlu, Cengiz Holding’in yürüttüğü şantiyelerde alacaklar ve iş durdurmalar ile ilgili sorunlar varken. Devlet kendi yatırım ortaklarını böylesine bir duruma düşürmeyecektir.

[SafetyFirst]

@BetonaFisildayanAdam’dan gelenlere bakılırsa iş AGİ’yi magiyi kat kat aşan bir hak saldırısı gibi görünüyor. @ObServer’ın iktidarın bu hamleyi oynamayacağına inandığı iyimserliğinden ben de istiyorum

BES ve kıdem tazminatı işleri neredeyse 3.5-4 senedir sürekli hükümetin gündemindeki bir konu. Önce zorunlu BES’in ilk denemesi geldi, insanlar çoğunlukla cayma hakkını kullanınca o çalışmadı. Sonra kıdem tazminatının aynı bugünküne benzer şekilde fona devri tartışıldı, DİSK sağ olsun üyeleriyle birlikte hepimizi ipten aldı. Şimdi yeni değil fakat yine ve yeniden ısrarla aynı noktalara oynuyorlar. Sanıyorum ki ekonomik krizden dolayı ormanı satacak müşteri, dereyi savacak HES şirketi, risk alanı ilan edilecek yerleşim yerlerinde iş tutacak yandaş müteahhit kalmadı. mecburen çalışanların ve bu süreçte işsiz kalacakların cebindekine saldırıyorlar.

neyse, bunlar hepimizin bildiği şeyler, ne yapacağız ona gelelim…

henüz ortada damat beyin konuşmaları dışında yayınlanmış bir tasarı, planlı bir komisyon toplantısı falan yok bildiğim kadarıyla. bunlar ortaya çıkana kadar iş yerlerimizde mesai arkadaşlarımıza, bulunduğumuz yerlerdeki diğer insanlarla falan bu konuyu tartışsak, oralarda konuşulanları buraya taşısak nasıl olur?

hem konuyu çevremizde gündem etmiş oluruz, hem de bu iş şekillendiğinde neler yapabileceğimize dair bir fikir oluşturmaya başlamış oluruz, ne dersiniz? hatta çevremizdekiler de buraya katılıp tartışmaya dahil olsa keşke, daha da iyi şeyler çıkar.

ben hemen yarın sabah başlıyorum, çıkanları buraya yazarım.

[ObServer]

Merhabalar,

Ne yaparsanız yapın bizim milletin sigara ve alkol parasına kısaca üç kuruşuna dokunmayacaksınız. Büyük götürürseniz bu ülkede unutulur ama böyle küçük küçük götürürseniz üzerler. Bugün şantiyelerde çalışıp akşam kafeteryalarda okey oynayanların o zevkini elinden alırsanız iktidarın temelleriyle oynarsınız. Böylesine bir vergilendirme, iktidar için sadece kaçış planı olarak yürürlüğe sokulur. Ben henüz kaçacaklarına ihtimal vermiyorum, daha rant olarak ele alınmamış onlarca sektör var ortada. Kaldı ki önümüz 1 Mayıs, bu hamle çok tehlikeli sonuçlar doğurur. Belirttiğim şeyler iyimserlik değil, iktidarın henüz ülkeden kaçmak gibi bir düşüncesi olmadığına olan inancımdan.

Saygılar.

[SafetyFirst]

İş yerinden çokomelli yapısal reform dönüşleri bölüm 1:

Öncelikli olarak neler olacağı ile ilgili merak duygusu ve ihtimaller ile ilgili küfretme refleksi hakim. Sevgili mesai arkadaşlarımın ağzı biraz bozukmuş “birşeyler yapmak” konusunda ise genel kanı “ne yapabiliriz ki ağbii, adamlar mazbatayı bile istemeyince vermiyorlar işte” şeklinde.

Öğleden sonra gözler mazbataya çevrilince bu konu soğudu doğal olarak. Yeni gözlemlerim oldukça buradan yazmaya devam edeceğim.

[SafetyFirst]

Sizlerin iş yerlerinde ya da çevresinde durumlar nasıl? İnsanlar ne düşünüyor, ne diyor bu çokomelli işlere?