“Yerel seçimden sonra işten atmalar başlayacak”

Başlığı özellikle tırnak içinde yazdım, çünkü bu bir duyum. Ben söylemiyorum, sadece duydum.

Otomotiv sektörüne parça üreten bir firmanın genel müdürünün söylediğine göre otomotiv başta olmak üzere metal sektöründeki bir çok büyük firma çalışanlarını seçime kadar işten çıkarmamak üzerine hükümetle anlaşmış.

Cümleyi tersten kuralım: “…bir çok büyük firma çalışanlarını işten çıkarmak için yerel seçimlerin geçmesini beklemek üzerine hükümetle anlaşmış.”

Anlaşmanın mantığı açık, seçimlerden önce ekonomik gidişata dair kötü bir algı oluşması ve bunun yerel seçimlerin önüne geçen bir gündem olması engellenecek. Seçimler geçtikten sonra da şirketler istediği adımı atabilecek.

Geleceği bilmek imkansız fakat bu tip konularda piyasa (ve hatta sektör) içinde yayılan dedikodunun vakti gelince gerçekleştiği bir çok örnek var…

Umarım yalnızca bir dedikodudur. :pray:t3:

Öte yandan şunları düşünmeden de edemiyorum:

  • Metal sektöründeki firmaların Cumhurbaşkanı ve ekibiyle arası gayet iyi.
  • Otomotiv ve beyaz eşya pazarlarındaki daralma TÜİK verilerinde bile var. Metal sektörünün bu iki ana tüketim maddesinin kriz sebebiyle yeterince ciro yaratmaması şirketleri zorluyor.
  • Seçimlerden hemen sonra metal sektöründe “toplu iş sözleşmesi” dönemi geliyor. Zorlu pazarlıklar yaşanması olası. Bu doğrultuda “işten çıkarma” seçeneği pazarlığı kızıştırmak için firmaların elinde etkili bir silah olabilir.
  • TİS hakkına sahip, yani sendikalı çalışanların yanı sıra sendikasız olan beyaz yakalı (ki bu biz mühendisler oluyoruz) işten çıkarmanın teşvik edildiği “tazminat paketleri” ile ikna edilmek istenebilir. Maalesef bu tip durumlara direnme potansiyeli zayıf bir mühendis-mimar topluluğu var…
  • Yabancı ortaklı ve yabancı sermayeli firmaların bazılarının, global ölçekte ya da Avrupa ölçeğinde küçülme planları olduğu açıklanıyor. Bu doğrultuda sadece “yerli ve milli” mühendislik firmalarının değil, yabancı sermayeli/ortaklı firmaların da bu trende uyması olasılık dahilinde.

Çok uzatmamak için daha fazlasını yazmıyorum. Bu bilgi içimde patlayacağına buraya yazıp kurtulmak istedim.
En azından yerel seçimlerden sonra böyle bir şey gerçekleşecekse önceden bilmemiz ve hazırlıklı olmamız iyi olur.

1 Beğeni

Bu haberi ben de duydum. Ayrıca OEM’ler ve hükümet metal direnişin yeniden başlamasından da korkuyor olabilirler. 2015’teki Renault ve Tofaş’taki direnişi hatırlarsınız. Günlerce üretim durmuştu.

Şu an Tofaş zaten işçi çıkarmaya başladı diye duyuyoruz. İsteğiyle ayrılmak isteyenlere tazminatları + 3 brüt maaş veriliyor. Hatta bin kişiye ulaştığı söyleniyor. Tabi doğru mudur bilemeyiz. Diğer üreticiler de küçülme sinyalleri veriyor.

Özetle; otomotiv pazarı geçen yıla göre %34 daralmış, üretim %10 düşmüş. Traktör üretimi Kasım ayında %66 düşmüş (Kasım 2017’ye göre) ama biz çiftçiye traktör yetiştiremiyoruz, o ayrı! 2019 öngörüleri düşüyor. Dolayısıyla ben de işten çıkarmalarla karşılaşacağımızı düşünüyorum. Tabi sadece büyük üreticiler olarak düşünmemek lazım. Domino etkisiyle döngünün en sonundaki hammaddeciye kadar tüm yan sanayilerde acımasızca hissedilecektir. Umarım yanılırım…

İlgili yazıyı okumak isteyebilirsiniz:

1 Beğeni

Yerel seçimi beklemeyenler var:

Yurt dışı menşeili olan Comodo özellikle ankarada büyük sayılabilecek bir yazılım şirketi. Geçtiğimiz günlerde ismi değişti ve artık Nurd.
2018 yılı içerisinde 150+ yeni istihdam yapan Comodo ODTU teknokentte 2 yeni ofis açtı vs. vs.
Nurd olur olmaz da radikal kararlar almışlar; Türkiye ve Ukrayna ofislerini kapatma kararı. Küçülmeye gitiklerini söyleyerek bu ay 150 bilişim çalışanını işten çıkartıyorlar; tam bilgiye göre (bu gün ayın 3’ü) 36 kişi işten çıkartılmış 80 kişi zorunlu izne çıkarılmış onların da ay sonunda işten çıkartılması bekleniyor. Sene sonuna kadar da tüm ofisi kapatmış olacaklar(mış).

Comodo çalışanlarının tam sayısını bilmesemde 400’den fazla olduğunu biliyorum (ve bunların %90’ı mühendis).
Bu bildiğin yarı yolda bırakmaktır. İnsanların hayatlarıyla dalga geçmektir. Şirket öngörüsüz büyürken “ne olacak ya olmadı işten çıkartırız” lafını duyar gibiyim. Çünkü kolay.

Bir şey diyemiyorum cidden. Bu şartlar altında tabi ki “iyi kötü bir işimiz var, şanslıyım” veya “ücreti düşük ama iş bulduğum için şanlıyım” gibisinden cümleler kurabiliyoruz ama kurmamalıyız.

Dayanışmayla gelecek güzel günlere…

3 Beğeni

Dün de BMC’nin İzmir’deki fabrikasından 90 kişi atılmış. Ağırlıkla beyaz yaka çalışanlar olduğu söyleniyor. Aralarında çokça mühendis de var.

comodo hakkında bulabildiğim en son durum bağlantıdaki gibi. sürecin gelişimini de içeriyor.
https://patronlarinensesindeyiz.org/2018/12/30/nurdcomodo-yalan-soyledi-isten-atmalar-basladi/

Tarihi göremedim ama sanırım aralık sonu itibariyle yayımlanmış yazı.
Mail içeriklerinin ortaya çıkması iyi olmuş.
Sorular güzel ama benim asıl merak ettiğim soru (aslında genel olarak sorulması gereken) şirket yönetiminin
daha önce aksi yönde açıklama yapıp sonrasında farklı hareket etmesinin bir yaptırımı yok mu? Geniş çapta zaten bütün şirketler işe aldığı kişiyi belli bir sözle işe alıyor; “Deneme süreci geçtikten sonra senin istihdamınının devamlılığını sağlayacağım”. Ekstrem durumlar dışında bu duruma göre bizler çalışıp adımlarımızı atıyoruz.
Şimdi bu durumda ne olacak?

Burayı gören mumialar iş yerlerinden havadis bildirebilir mi? Yerel seçim sonrası toplu işten çıkarmalar olacağı hissedilen işyerleri var mı? Oralarda havalar nasıl?

Sektör, işyeri büyüklüğü ve durum olarak yazılabilir.

Ben başlayayım: otomotiv sektörü, yerli ortaklı global firma, şimdilik hissedilen bir tedirginlik yok. Yalnızca işlerde görünür azalma var. Arz ederim :grimacing: