Yurtdışı mı burası mı diye bir değerlendirme yaz(a)mayacağım (zaten yurt dışında çalışma tecrübem yok) ama yukarıda okuduklarıma istinaden düşüncelerimi yazayım.
@magneto çalışanları yalan söylediğinden bahsetmiş ki bir çoğumuz bu konudan oldukça muzdaripiztir herhalde, bir de bunun bir ileri versiyonu var ki bilgi saklayanlar ya da hatayı görünce bildirmeyenler ama ben sadece çalışanı suçlu bulmuyorum bu konuda doğruyu söylediği için işten kovulanları gördükten sonra çalışandan doğru söylemesini beklemek abesk olur.
Bir de ben yeterince çalışmadığımıza da katılmıyorum Kolombiya’dan sonra en fazla çalışan ülkeyiz (ki İstanbul gibi büyükşehirlerde, bu mesai saatleri nedeniyle beyaz yakanın bir çoğunun kendini işinde geliştiremediğini söylenebilir) ancak en fazla çalışmak demek verimli çalışmak demek değildir. Fazla çalışmak yerine verimli çalışmaya odaklanmamız gerek (kaldı ki devletin de verimli çalışmamızı istediğinden şüpheliyim 2020 için Sanayi ve Teknoloji’ye ve Diyanet’e ayrılan bütçelere bakabilirsiniz, zira bir insan verimli çalışırsa bazı şeyleri sorgulamaya da fırsatı olacaktır), mesai saatleri içinde ailesi, arkadaşlarıyla uzun telefon konuşmaları yapanlar, internetten alış veriş yapanlar vs vs olduğu sürece de en verimsiz çalışan ülkelerden biri olmaya devam ederiz ama ben bu konuda da sadece çalışanları suçlamıyorum aynı departmanda birine 10 birim iş yükler diğerine elindeki 2 birim işten bile şikayetçi olduğu için iş yüklemezseniz. O iki birim işi olan internetten alışveriş yapar elinde 10 birim işi olan insan evladı da tabii ki KPSS’ye hazırlanır. Ayrıca sözüm meclisten dışarı, o 2 birim işi yetiştiremediği için fazla mesaiye kalıp, o mesainin yarısında da sağla solla muhabbet eden insanlar gördüğümden dolayı, mesai kalmam istendiğinde tek baktığım mesaiye kaldığımda kendi sorumluluğumdaki işi mi yapacağım, yapacağım mesai daha önce öngörülmesi mümkün olmayan nedenlerden dolayı mı yoksa birilerinin planlama yapamamasının cezası olarak mı yapıyoruz. Sonuncusu ise kesinlikle kalmıyorum, ben şirketin maaşlı kölesi değilim, benim de verimli çalışabilmem için hem bedenen hem zihnen karşılamam gereken ihtiyaçlara sahibim elin medeni ülkesinde yaşayan insan evladı gibi.
Ayrıca birçoğumuzun duyduğu “Biz bir aileyiz” klişesi var, ben ailenin bir parçası değilim profesyonel çalışanım, etik olarak her profesyonel çalışanın isteyeceği gibi etrafımda mesai saatlerinde olması gerektiği yerde yapması gereken işi yapan profesyonel olarak çalışan insanlar istiyorum. Kimsenin mesai saati dışında arkadaşı olmak zorunda değilim, olmam da çünkü bu tür gereksiz ilişkiler, iş hayatına suistmal olarak geri dönüyor.
Bir de şeye değineyim biz ve bizim gibi ülkelerde bir çok kişinin kolay yoldan az emek harcayarak zengin olmak istemesi de gayet normal, bir yerlerde eşek gibi çalışıp emeğinin karşılığını alamayan insanlar var, diğer tarafta da tek bir vasfı, kabiliyeti olmadığı halde dünya kadar malı götürüp bir de üstüne saygı görenler varken,tabii ki 15-16 yaşındaki çocuğa çok çalışmayı aşılamak saçmalık olur ya da zamanında vergi verenin enayi yerine konulduğu ülkede insanlara ödev ve sorumluluklarını zamanında tamamlamayı.
Son olarak yurt dışında çalışmadım ama bir AB ülkesinin vatandaşlığı var gerek orada gerekse geçen kasım ayında İngiltere’de bir fabrika ziyaretimde gördüğüm kadarıyla, firmaların çalışanlarından beklentileri net olarak belli, maaş politikası şeffaf, çalışanlar sorumluluklarının ne olduğunun bilincinde bizdeki gibi nasıl olsa bu işin sorumluluğunu birine kitleriz ya da en son sen yardımcı olmuşsun o zaman sen yapmaya devam et tarzı durumların olduğunu sanmıyorum. Ayrıca benim için Avrupa falan değil biri çıksın desin Kenya’da Willem Toet, Leena Gade, Rory Byrne, Adrian Newey gibi isimler ile şu projede çalışacaksın ama sadece sigortanı karşılayabiliriz, 40 yıl aç susuz çalışırım, diğer tarafta toksik bir firmada yıllık 10 milyon usd verseler bile.
Demem o ki ortada doğru gitmeyen bir şeylerin olduğu kesin ama sorun ne sadece çalışanlarda ne de firmalarda (ki zaten herhangi bir olayda %100 tek bir taraf suçlu olamaz). Her iki tarafta birbirini kazıklamaya çalıştığı için de verimsiz üretimin krallarından biriyiz ülke olarak ama bu benim gözlemim doğru olmayabilir de.